Alvar Aalto

İskandinav Modernizmi ve Alvar Aalto

Bu dönemin 4. Mimarlar Ne Der buluşmasında İskandinav Modernizmi ve Alvar Aalto hakkında konuşuldu. Başlarken Alvar Aalto’nun mimarlığa bakışının stüdyosu üzerinden anlatıldığı bir video izlendi. Ardından o dönemde savaştan yeni çıkmış olan Finlandiya’nın Alvar Aalto’nun mimarlığına nasıl bir yansıması olduğu tartışıldı. Bu noktada Alvar Aalto’nin İskandinav Modernizminde aldığı konum sorgulandı. Buna cevaben Alvar Aalto’nun İskandinav Modernizminin temsilcisi olmaktan çok bu akımın içinde kendi bakış açısını inşa etmiş olduğu söylendi. Tasarım sürecini anlatan pedagojik deneyler ve kütle ilişkileri çalışmaları buna örnek olarak verildi. Alvar Aalto’nun çalışmaları Regional Criticism akımını benimsemesi ile modern mimarlık için bir kırılma noktası olarak görülebileceği söylendi. Church of Cross Lahti yapısının içindeki mevcut kurguya bir kaçış noktası ve çeşitlilik oluşturan mimari unsurlardan bahsedilerek Manyevizm’e öykündüğü söylendi. Bu bağlamda Alvar Aalto’nun modernizme avangart ve deformatif bir yaklaşım olduğu üzerinde duruldu. Sonrasında bu durum, TKK Kampüs yapısının deneysel, insanı kavrayan, yerel ve kondüksiyona tanımlı yapısı bağlamında tartışıldı.
Finlandiya’da yılın uzun bir döneminin karanlık olmasının üzerinde durularak, Alvar Aalto’nun mekân ve ışık ilişkisini yapılarında nasıl işlediği konuşuldu. Tasarladığı aydınlatma elemanlarıyla doğal ışığın yokluğunda, ona yakın bir etkiye ulaşmayı hedeflediğinden bahsedildi.
Aalto’nun malzeme ve desen kullanımında deney niteliğindeki kişisel evi olan Experimental House’dan yola çıkarak, aynı malzeme ile uygulamadaki farklılıklarla ulaşılabilecek çeşitliliğin deneyimlendiği söylendi. Bunun yanı sıra ahşap ve cam malzemelerini kullanarak yaptığı sandalye ve vazo gibi yenilikçi tasarımlarında, bu alanların ustalarıyla birebir yürüttüğü çalışmaların etkisinden söz edildi. Endüstri ürünleri tasarımları noktasında kendisini profesyonel olarak nitelendirmese de bu ürünlerin mimari bütünün bir parçası olduğu belirtildi.
Alvar Aalto’nun ofis yapısında tuğlaları beyaza boyayarak, bu boyanın dış etmenler ile zamanla dökülmesine izin vererek yapıyı üçüncü boyuttan çıkarak zaman katmanını da eklediği söylendi.
Modernizmi içinde yaşadığı İskandinav Kültüründe var olan doğayla bütünleşik düşünce biçimi ile ele alan Aalto, makine gibi bina yaklaşımından oldukça uzaktır. Aalto’nun felsefesinin, coğrafyasındaki “Be humble and listen, nature will tell you”(Mütevazı ol ve dinle, doğa sana söyleyecek.) söylemiyle olan ilişkisi konuşularak buluşmaya son verildi.