Bjarke Ingels Group

Eğlenceli, pratik ve erişilebilir. Bjarke Ingels, kurucusu olduğu Bjarke Ingels Group’un tasarımlarını bu kelimelerle özetliyor. Peki, dışardan bakan gözler, aynı resme baktığında, Bjarke Ingels’ın gördüğünü görüyor mu?
Büyük Hayaller
Kuruluşunun ardından, kısa denilebilecek bir zaman içerisinde pek çok ödülün ve dünya çapında büyük bir ünün sahibi olan BIG(2005), ismi de bir istisna olmamak üzere, web sitesinden, form dağarcığına, başından beri ve her anlamda iddiasını koruyan bir mimarlık ofisi. Nicelik olarak da büyük olan BIG’de 200’ün üstünde mimar ve tasarımcı çalışıyor.
Reddedilemez bir gerçek olarak tasarımlarının çarpıcılığının ve hızlı yükselişinin ardında, BIG’in dünyaya sunma iddiasında olduğu bu kadar “büyük” olan şey aslında hayalleri gerçeğe dönüştürme cesareti.
BIG’in kurucusu Bjarke Ingels tasarıma yaklaşımını; hayallerin beton gerçekliğe dönüşmesi, hedonist sürdürülebilirlik, ütopyacı pragmatizm gibi kavramlarla tanımlıyor. Yalnızca birkaç kelimeye sıkıştırılmış bu tanımlar bile fazlasıyla iyimserken ve güzel bir dünyanın resmini çizerken arka planda bundan çok daha “fazlası” var.
BIG’in manifestosu “Yes is More”; adıyla, tasarım camiasında en çok zikredilen sloganlardan biri haline gelmiş Mies Van Der Rohe’un “Less is More” sloganı arasında kurduğu analoji ile birlikte, kuruluşundan 4 yıl sonra, 2009’da bir comic book formatında yayınlandı. Anlaşmazlıkları reddetmenin karşısına çatışmadan beslenmeyi, taraf seçmenin karşısına farklılıkları birleştirmek ve hatta bütünleştirmeyi koyan Ingels, ütopyaların gerçek dünyayla buluşturulabileceğini savunuyor. Daha da ötesine giderek, Nietzsche ve Darwin’e referans vererek, yaşantının dünya etrafında değil, dünyanın yaşantı etrafında şekillendirilmesinin bütün insanlığın sorumluluğu olduğu görüşünü ileri sürüyor. Daha en başından dünyayı şekillendirerek zıt kutupların barıştırılması gerektiğini savunan BIG, herkesin beklentisini karşılama ve herkesi mutlu etme iddiasıyla kafalarda soru işaretleri bırakıyor. Peki gerçekten herkesin beklentisini karşılamak mümkün müdür?
Manifestosunu söz gelimi ‘concrete reality’e(beton gerçeklik) dönüştürme fırsatı bulduğu Serpentine Pavillion’unun -bir perspektiften transparan bir diğer perspektiften opak olmasıyla, kutulardan oluşan birimlerle kurgulanmış blob formuyla- bu tanımla paralelliği su götürmez bir gerçek. Bununla birlikte manifestosuyla iddiasını pekiştirerek tarihe not düşen BIG, mimarlık camiasındaki varlığıyla pek çok tartışmanın, eleştirinin kaynağı ve odağı olmaya devam ediyor.
“Whining architects do not exactly make a bestseller.” -Bjarke Ingels
Bjarke Ingels ise kurucusu olduğu BIG’e yöneltilen eleştirileri ‘mızmızlanmak’ olarak nitelendirerek oku tersine çeviriyor. Günün sonunda bu söylemin gerçekle ilişkisi tartışmalı olabilir ancak bir karşı eleştiri niteliğindeki bu sözler, içerdiği itiraf ile eleştirenleri bir anlamda haklı çıkarıyor denilebilir. Çoksatan olmak dünyaya görüşlerini yaymak için iyi bir araç olabilirken, amaca dönüştüğü düzlemde etik tartışmalarını beraberinde getirmesi de kaçınılmaz. Çoksatan mimar olmak ile iyi mimar olmak aynı şey midir? Bu soruya pek çok farklı cevap veren çıkacaktır ama “en” ile başlayan tanımların her zaman tehlikeli ve yanıltıcı olduğu da unutulmamalıdır.
Pek çokları tarafından bir mimardan çok şovmen olarak nitelendirilen Bjarke Ingels’ın, BIG’i kurarken büyüklerden ödünç aldığı tek şey sloganı değil. 3 yıl çalıştığı OMA’dan “ödünç” aldığı basitleştirilmiş diyagram dili oldukça okunaklı ve tasarımı sunma, işverenleri ikna etme noktasında az kelimeyle çok şey anlatmak için oldukça fonksiyonel. Küçüklüğünden beri bir karikatürist olmak isteyen Bjarke Ingels’ın tasarım yaklaşımıyla da birebir örtüşüyor. Öte yandan bu diyagramlardan, tasarımın yaşantıdansa saf formun etrafında şekillendiği okunuyor. İnsan ögesinin denklemin dışında bırakılmasıyla, dünyanın yaşantı etrafında şekillendirilmesi söyleminin de çeliştiği söylenebilir. Ancak bir “karizmatik lider” olarak Bjarke Ingels, sunumunu dinleyen herhangi birini aksine ikna ederek kendisine hayran bırakabilir. Bunları bir bütün olarak ele aldığımızda çoktan başarısını kanıtlamış slogan ve sunum teknikleriyle yola çıkması BIG’in başarısının da tesadüf olmadığını düşündürüyor. Dolayısıyla insanları etkilemek mimarlıktan ayrı düşünülemese de, bu uğurda adeta reklam stratejileri ve alınabilecek en iyi kaynaklardan alınmış başarı reçetelerini kullanan BIG’i, daha doğrusu Bjarke Ingels’ı, iyi bir mimardan çok iyi bir şovmen olarak nitelendirmek çokta yanlış değil.
Bunlara benzer daha birçok eleştiri yöneltilen BIG’in; her şeye rağmen yenilikçi form, fikir ve yaklaşımlarıyla tüm dünyaya ilham verdiği de inkâr edilemez.

İstanbul Teknik Üniversitesi Bjarke Ingels Group Bulusması (2018). Resim © Mimarlar Ne Der +?
Katılımcılara buluşmadan önce sunulan kaynaklar:
http://www.big.dk/
https://www.archdaily.com/553064/spotlight-bjarke-ingels
https://www.archdaily.com/366660/yes-is-more-the-big-philosophy
http://www.arkitera.com/haber/28690/dunyaca-unlu-mimar-bjarke-ingelsin-hayatina-bir-pencere--uzun-metrajli-belgesel-big-time-
https://www.homify.com.tr/yeni_fikirler/11581/cagdas-mimaride-bir-marka-bjarke-ingels-group
https://vimeo.com/238072411
https://www.dezeen.com/2014/07/10/movie-interview-bjarke-ingels-big-designing-with-diagrams/
https://www.archdaily.com/477737/ad-interviews-bjarke-ingels-big
https://www.dezeen.com/2017/08/29/lego-house-architecture-model-kit-toy-big-bjarke-ingels-visitor-centre/
https://www.youtube.com/watch?v=4AYE3w5TWHs
Katılımcılar:
Ahmet Fatih Tanç
Ali Furkan Kiracı
Aydanur Bıyıkoğlu
Ayşenur Melikoğlu
Betül Bilgin
Hatice Koç
İsmail Aydın
Meryem Altundal
Şule Karabıyıkoğlu
Taha Atakan Avcı